blog1

Boşanma Davasında Gizlilik Kararı

Modern hukuk sistemi dahilin de evlilik birliğini kurmuş fakat yürütme hususunda artık sorunlar yaşamaya başlamış ve sürdürülebilirliğinin imkansız hale dönüşmesi durumunda talep edilebilecek özel bir haldir. TMK kapsamında evlilik birliğini sürdürmemekte olan çiftlere yönelik olarak boşanma davası açma hakkı verilmektedir. Fakat boşanma davası açabilmek adına çeşitli kurallar bulunur. Söz konusu davaya ilişkin evlilik birliğinde TMK’nun belirlediği şartların uygunluk seviyesine gelmiş olması mühim bir faktör olmaktadır.

Topluluklar bakımından bir olay şeklinde karşı karşıya kalınan boşanmanın dava süreci içinde aleniyet ilkesinin öngörüldüğü tarzda davaya taraf olan bireylerin haricinde herkes tarafından açıktır. Bu özgür ve açık olanak ile toplumun güveninin oluşturulabilmesi hedeflenir.

Ülkemizde duruşmaların gerekçeli ve açık olması konu başlıklarına sahip olan 141 numaralı maddeye dahil olan duruşmalar açık şekilde yerine getirilmektedir. Bunun dışında söz konusu duruşmaların bir kısmının veya tamamının kapalı gerçekleştirilmesi kararı alınabilir. Genel ahlak veya kamu güvenliğinin net olarak gereklilik teşkil etmediği durumlarda duruşmaların gizli bir şekilde yapılabileceği belirtilmiştir.

Duruşmanın Kapalı Yapıldığı Haller

4271 numaralı kanunun 184. maddesi kapsamında açıklanan hak anayasada teminat altına alınmıştır. Duruşmaları gizli biçimde gerçekleşmesi veya kapalı yapılmasını mahkeme hakimi belirlemektedir. Tarafların birinin istemi doğrultusunda duruşmanın açık veya kapalı olarak gerçekleştirilmesi kararı hakimin takdirinde olmaktadır. Duruşmanın kapalı olarak yapılması sadece davanın tarafları dışındaki bireyler tarafından geçerlilik taşımaktadır. Duruşma taraflara her daim açıktır. Emredici yapı bulundurmayan kanun maddesi dahilinde mahkeme hakimi tarafından davanın taraflarından birinin başvuru istemi ışığında söz konusu görülen davanın gizli gerçekleştirilmesini karara bağlama ile alakalı olarak herhangi bir zorunluluk bulunmamaktadır.

Boşanma Davasında Gizlilik Kararı Nasıl Verilir?

Duruşmalarda mahkeme hakiminin takdiri dahilinde gizlilik karara bağlanır. Dava içinde öne sürülecek olan hususların, başvuruların tanık beyanlarının duruşmada gizliliğini elzem hale dönüştürecek durumlarda bulunması halinde gizli olmasına karar verilebilmektedir. Aynı zamanda duruşma esnasında sadece tarafları ilgilendirmekte olan düzeyde özel yaşam ile alakalı konular söz konusu olmaktaysa mahkeme hakimi talep ışığında duruşmanın gizlik yapılması hükmünü verebilmektedir. Bu aşamada uygulanan istem ile duruşmanın gizli gerçekleştirilmesi bakımından yeterlilik teşkil edecek düzeyde olmaması halinde mahkeme hakimi tarafından söz konusu davanın gizli görülmesi istemi için ret cevabı verebilme yetkisi vardır.

Genel Gizlilik Talebi Kuralları

Gizlilik talebi kuralları nedir? Açık duruşmanın içeriği, genel ahlaka, millî güvenlik ya da kişilerin onur, saygınlık ve haklarına etkilerde bulunuyorsa veya suç işlemeye yöneltebilecek şekiller söz konusu ise mahkeme bunları önlemek amacı ile ve gerekli düzeyde duruşmanın içeriğinin kısmi ya da tamamı ile yayımlanması hususunda da yasak koyabilir. Kararını açık duruşma çerçevesinde açıklayabilir.

Adres ve Kimlik Bilgilerinin Gizlenmesi Kararı Nedir?

Bilindiği gibi kadına şiddet hususu kadınların ekonomik ve sosyal yaşamını son derece kötü anlamda etkilemektedir. Son senelerde yükselen şiddetin son bulması amacı ile 6284 sayılı kanun yürürlüğe sokulmuştur. Bu kanunda şiddet mağduru kadınların, şiddet ortamından ve failinden uzaklaşabilmesi için özel düzenlemeler bulunmaktadır. Bunlardan en mühimi kimlik, adres bilgilerinin gizlenmesi ve kimlik bilgilerinin değiştirilmesi kararıdır. Şiddet mağduru çocuk ve kadınlar can güvenliği endişesi altındaysa 6284 numaralı kanun dahilinde aile mahkemesine başvurarak kimlik, adres gizlemesi ve kimlik verilerinin değiştirilmesini isteyebilirler. Bu tarz işlerle ilgilenen mahkeme aile mahkemesidir.

Şiddet mağduru kişi, can güvenliği endişesi altındaysa 6284 numaralı kanun dahilinde nüfus verilerinin, ev-ikamet adresi mernis kayıt sisteminde bulunan adres ve alacak adreslerinin de dahil hiç kimseye bildirilmemesi ve verilmemesini bu gizliliğin sağlanabilmesi amacıyla nüfus dairesi ve diğer bütün resmi kurumlara da bildirilmesini isteyebilir.

Mahkeme kararı ile kimlik ve adresini gizlemek isteyen her mağdurun, sistemdeki verileri otomatik olarak gizlenmektedir. Kimlik ve adres bilgileri gizleme kararı tüm devlet kurumlarına bildirilmektedir. Hiçbir yerde adrese ulaşım sağlanamamaktadır. Hatta bunun yanında şiddet mağduru açısından hayati tehlikenin olması ve bu tehlikenin engellenmesi adına diğer tedbirlerin yeterli olamayacağının anlaşılması durumunda kimlik verilerinin değiştirilmesi de aile mahkemesinden talep edilebilir.

Uygulamada kimlik verilerinin değişimi amacıyla mutlaka aile hakiminin, şiddet mağduru insanı dinlemesi lazımdır. Şiddet mağdurunun istemi doğrultusunda ad, soyad, anne ve baba adı, kimlik numarası değişmektedir.

Şiddet Mağduru Çocuk ve Kadınların Adres Gizliliği

Şiddet hususunda en çok dikkat çeken konulardan birisi şüphesiz ki kadına yönelik şiddettir. Kadına yapılan şiddetin normalleştirildiği durumlara da rastlamak mümkün olmaktadır. Fakat kadına yapılan şiddet olaylarında şiddet mağduru kadın ve çevresindekilerin hakları, neler yapılabileceği hususunda bilinçlendirilmesi açısından önem arz etmektedir.

İlk olarak kadınlar şiddet gördükleri ortamdan uzaklaşabilmeli, şiddet uygulayandan uzak durabilmeliler. Kadına yapılan şiddetin eşlerin uyguladığı hallerde bir diğer nokta ise çocuklar olmaktadır. Şiddet gören kadınlar kadar çocukların da ruh halleri bozulmaktadır. Şiddete maruz kalan kadınlar, çocuklarını ve kendilerini koruma hususunda alakalı makamlardan yardım talep etmelidir. Yardımla beraber şiddet mağduru kadınlar uzaklaşma isteminde kararlı olmalılar.

Bu hususta kanunlar da şiddet gören kadınlara destek olacak niteliktedir. 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine dair Kanun 2012 senesinde Resmî Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 6284 sayılı kanun da şiddet mağduru insanların, şiddet ortamından ve failinden uzaklaşabilmesi adına özel düzenlemeler barındırmaktadır. Uzaklaşma hususunda kararlı olan şiddet mağduru kadınların adres ve kimlik verilerinin gizliliğini sağlayan düzenleme çok mühimdir.

6284 numaralı kanun da şiddetten uzaklaşmak isteyen ve failin peşine düşebileceğine inanan şiddet mağduru kadın, kendisi ve çocukları için aile mahkemesine başvuru yaparak kolay bir şekilde adres bilgilerinin gizliliği kararı aldırabilir. Kadına karşı işlenen şiddet olaylarında, çocukların okulları kadınların adresinin tespit edilmesinde şiddet faili eşler tarafından en sık kullanılan yöntemdir. Adres gizliliği kararına karşın şiddet mağduru kadının adresini ifşa eden okul yönetimi veyahut diğer resmi kuruluşların yetkilileri için Türk Ceza Kanunu hükümleri uyarınca ağır cezalar verilebilmektedir.

Soruşturmanın Gizliliği Nedir?

Soruşturmanın gizliliği de gizlilik kararı çeşitleri arasında yer almaktadır. Soruşturma aşamasının içeriği ve sınırları, bu aşamanın ne suretle cereyan edeceği, aktörleri ve yetkileri esasen tasarıda saptanmıştır. Soruşturma bölümü çoğunlukla ve esas itibarıyla kamuya karşı gizli olarak cereyan eder. Usul kanunlarının gösterdiği ve belirli işlemler itibarıyla gizli cereyan edeceği saptanan özel durumlarda ihlâlleri ayrıca cezalandıran hükümler bulunmaktadır. Bu maddede söz konusu olan soruşturma evresindeki gizlilik ilke ya da kuralının ihlâli hâllerinde uygulanacak yaptırımın belirlenmesidir. Soruşturma evresinin gizliliği, ceza adaletinin dürüstlük, doğruluk, gerçeğe ulaşma ilkelerine uyulması için bir zorunluluktur. Fakat her şeyden önce suçsuzluk karinesinin sağlam tutulabilmesi yönünden de vazgeçilemez niteliktedir. Aksi durumda, bizde ve yabancı ülkelerde örneklerine rastlandığı gibi yargısız infazlar sonucu bireyler ıstıraplara sürüklenmekte ve suçsuzluk karinesi sonuç olarak lafta kalmaktadır.

Tasarı, soruşturma evresinde tarafların ve özellikle şüphelinin ve avukatının görevlerini açıklamaktadır. Avukat, belirli istisnalarla soruşturma dosyasını incelemek imkanına sahiptir. Fakat avukat adalete hizmet eden bir mesleğin mensubu olarak dosyadan elde ettiği verileri yalnızca müvekkilini, kanunun verdiği olanaklar dahilinde savunması için kullanacak, bunları yayınlamak, örneğin medyaya vermek gibi fiillere girişemeyecektir. Ama, elbette ki, soruşturması yapılan suçlar hakkında, halkın bilgi sahibi olmak gereksinimi de vardır. Medya bu suçlar hakkında bilgilenerek halkın bilgi edinmek gereksinimini karşılamak görevindedir. Medya mensupları, bu hususlarda doğru haber elde edemediklerinde farklı yerlerde devşirilen ve çoğu kez yanlış olan verileri halka yansıtmakta ve bireylerin en temel hakkı olan suçsuzluk karinesi sonuç olarak ihlâl edilmektedir.

Bu sakıncayı yok etmek üzere, maddenin ikinci fıkrasında Cumhuriyet savcıları için kamuyu aydınlatma imkanı tanınmıştır. Fakat Cumhuriyet savcısı bu gereği yerine getirirken soruşturmanın gizliliğine zarar gelmeyecek bir üslûbu ya da anlatım tarzını seçecek ve çeşitli tebliğler aracılığı ile kamuoyuna açıklamalarda bulunabilecektir. Soruşturma aşamasında yapılan bütün işlemlere katılanlar, gizlilik ilkesine aykırı davrandıklarında Türk Ceza Kanununun bu eylemleri cezalandıran hükümlerine göre cezalandırılacaklardır.

Tedbir Kararlarının Gizliliği

Tedbir kararlarının gizliliği nedir? Gerekli bulunması durumunda tedbir kararıyla beraber istem üzerine ya da resen, korunan birey ve diğer aile üyelerinin kimlik verileri ya da kimliğini ortaya çıkarabilecek verileri ve adresleri ile korumanın etkinliği açısından önem arz eden bilgileri, bütün resmi kayıtlarda gizli tutulmaktadır. Yapılacak olan tebligatlara dair ayrı bir adres tespit edilmektedir. Bu verileri hukuka aykırı olarak başkasına ileten, ifşa eden ya da açıklayan birey hakkında çeşitli çeze hükümleri uygulanmaktadır.

Tedbir kadar şeklinde gizlilik kararının alınması ve aile üyelerinin kimi zaman tümünün kimlik verilerinin, ikamet adreslerinin ve onlara ulaşılabilecek bütün verilerin gizlenmesi aile kurumunun geri toparlanması mümkün olmayan bir şekle dönüştürülmesi sonucunu meydana getirir. Pişmanlık uyandıran ve caydırıcı cezaların doğru yapılmaması ve kanun maddelerinin doğru uygulanmamaya müsait olması durumunda suçlu olan bireyin cezasını çekip ailesine karşı doğru davranışlar sergilemesinden çok ailesi ile bağlarının tam anlamı ile kopmasına ve kimi dönem intikam duygusunu tetiklemeye sebebiyet verebilmektedir. 9 numaralı maddede açıklanan itiraz kavramı bu hususa bir çözüm niteliği olabilmekte fakat hem bu tedbirin uygulanması hem de itirazın sürecinin yönetilebilmesi için bir avukat ile iş birliği yapmak önemlidir.