blog1

Hileli İflas Suçu Nedir?

Hileli iflas, farklı şekillerde işlenebilen bir suçtur. Yani kanunda sayılan hareketlerden bir veya birkaçının gerçekleştirilmesiyle birlikte hileli iflas suçu işlenmiş olacaktır. Hileli iflas suçu örnekleri içerisinde verebileceğimiz en yaygın örneklerden birisi; alacaklıların alacaklarının teminatı mahiyetinde olan malların kaçırılması ve gizlenmesidir. Aynı zamanda malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarrufların gerçekleştirilmesi de hileli iflasın örnekleri arasında yer almaktadır. Malvarlığını kaçırmaya yönelik tasarruf gerçekleştirmek isteyen kişi bunun için ticari defterleri veya kayıtları gizlemekte veya bunları tamamen yok etmektedir. Bunların yanı sıra gerçeğe aykırı olaran tutulan muhasebe kayıtları da hileli iflasın örnekleri arasında yer almakta olup uygulamada sıkça karşılaşılan durumlardan birisidir. İİK m.311’deki hükümde de yer aldığı üzere muvazaalı satışların yapılması veya bağışlamaların gerçekleştirilmesi de hileli iflas halleri arasında yer almaktadır. Yapılan işlemlerin hileli iflas kategorisinde yer alması için belirlenen şartlar aşağıdaki gibidir: • Alacaklı olan kişilerin alacaklarının teminatı olarak gösterilen malların gizlenmesi, kaçırılması ya da değerinin azalmasına sebebiyet verilmesi.
• Mal varlığının kaçırıldığına dair fikir ve düşüncelerin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla ticari defter, kayıt ya da belgelerin gizlenmesi veya ortadan kaldırılması.
• Gerçekte bir borç ve alacaklı durumu söz konusu olmamasına rağmen böyle bir durum varmışçasına borçların artmasına sebebiyet veren belgelerin düzenlenmesi.
• Sahte bilanço tanzimiyle ya da gerçekte olmayan muhasebe kayıtları ile gelirin olduğundan daha az gösterilmesi.
Yukarıdaki şartlardan bir tanesini sağlayarak hileli iflas cezası alan kişiler bu cezası iflas ettikleri için almazlar. İflas ederken mal varlığını azaltmak amacıyla yaptıkları hamlelerden dolayı alırlar. Kişinin mal varlığını azaltmak adına hamleler yapıp bunda başarılı olması gerekir. Ayrıca bu hamleleri yapmış olmasına rağmen iflas gerçekleşmemişse bu suçtan bahsedilemez. Hileli iflas suçu yalnızca iflasın gerçekleştiği durumlarda geçerlidir.
Mahkemeler hileli iflas suçunun olup olmadığını anlamak adına muhasebe defter ve belgeleri, muhasebe kayıtları, sözleşme, ticari defterler, irsaliye, makbuz ve sair finansal kayıtları incelemektedir. Bu kayıtların incelenmesi aşamasında bilirkişilerden yardım alınması da şarttır.

KORUNAN HUKUKİ YARAR

Hileli yahut taksirli olarak iflas suçunda korunan hukuki yarar, öncelikle alacaklının bireysel olarak zarara uğramasını engellemektir. Bu sebeple alacağın varlığının korunması, ekonomik düzenin de korunması anlamına gelmektedir. Bununla birlikte hileli iflasın düzenlenme sebeplerinden bir diğeri, ticari hayatta tarafların birbirilerine duydukları güven ilkesidir. Bu husus uluslararası ticarette de geçerli olup, geniş anlamda değerlendirildiğinde de toplumun ve toplumların ekonomik yapısını koruyarak ticari hayatın ilerlemesine katkı sağlamak ve korumaktır.
Konusu para olan suçlarda hapis cezasının öngörülmesine ilişkin olarak her ne kadar anayasaya aykırılık iddiasında bulunulmuş olsa da Anayasa Mahkemesi korunan toplumsal ve ekonomik yararı göz önünde bulundurarak hapis cezasını yasaya aykırı bulmamıştır.

Taksirli İflas Suçu Nedir?

Taksir kelimesi hukuk alanında sıklıkla kullanılır. Kısaca tedbirsiz davranma, talimatlara uymama ya da meslekte acemilik yaşama gibi anlamlara gelmektedir. Taksirli iflas suçu gerçek ya da tüzel kişilerin ticari kapasitelerini yanlış analiz ederek, kapasitelerine uygun adımlar atmayarak iflas etmeleri sonucunda ortaya çıkar.
Şirketlerin sahip oldukları imkânlara yönelik adımlar atmayan, borçlarına uygun davranmayan ve daha fazla borç edinen ya da ödemesi mümkün olmayan borçların altına girerek iflas eden kişilerde bu suç aranmaktadır.
Kişilerin her zaman işlerine özen gösterme yükümlülüğü vardır. Bu durumda kişiler eğer iyi bir planlama yapmayarak bariz hatalar gerçekleştirmişlerse mahkemeler tarafından bu hataların bilerek yapılıp yapılmadığı incelenir. Eğer bilerek yanlış atılan adımlar varsa bu durumda taksirli iflas suçu ortaya çıkar.

Taksirli ve Hileli İflas Suçlarında Uzlaşma Seçeneği Söz Konusu mu?

Herhangi bir suçun uzlaşmaya tâbi olabilmesi için şikâyete bağlı olması gerekir. Ancak taksirli ve hileli iflas suçları şikâyete bağlı suçlar değildir. Bu sebeple de herhangi bir uzlaşma durumu söz konusu olmaz. Davalar görülecek ve davada alınan kararlar uygulanacaktır.

Taksiratlı İflasa Kim Karar Verir?

Açıklamamız gereken konulardan birisi de taksiratlı iflasa kimin karar vereceğidir. İlk olarak şunu belirtmeliyiz ki taksirli iflas suçunun oluşabilmesi için öncelikle Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından tacir hakkında iflas kararı verilmiş olmalıdır. Bu suçun oluştuğundan söz edebilmek için bir zararın meydana gelmiş olması şart değildir. Taksirli iflas suçunun takibi de şikayete bağlı olmadığından dolayı yetkili makamlar tarafından resen kovuşturulacaktır. Suçtan dolayı yapılacak olan yargılamada ise görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesi olacaktır. Yetkili mahkeme ise taksirli iflas oluşturan eylemlerin gerçekleştirildiği yer mahkemesidir. Dolayısıyla taksiratlı iflasa karar verecek olan mahkeme, Asliye Ceza Mahkemesi olup bu konuda TCK m.162 hükmü uygulama alanı bulacak ve kişi hakkında cezaya hükmolunacaktır.