blog1

Telekomünikasyon yoluyla iletişim dinleme, iletişimi kayda alma ve sinyal bilgilerini değerlendirme

İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kaydedilmesi bir “delil elde etme yöntemi” olarak CMK’da düzenlenmiştir. Bu maddede yapılan düzenleme 2559 sayılı PVSK Ek Madde 7’de yapılan önleyici amaçlı dinleme ve tespit işlemlerinden farklıdır ve sadece adli soruşturma ve kovuşturma kapsamında işlenen suça ilişkin delil elde edilmesine yöneliktir.
İletişimin dinlenmesi ve kayda alınması, telli veya telsiz telefonla ya da internet üzerinden yapılan konuşmalardaki ses ve görüntülerin veya elektronik posta yoluyla yapılan iletişimin dinlenmesi ve kayda alınmasıdır. Aynı zamanda tespit işlemi de yapılabilir ki bu geçmişe yöneliktir. İletişimin dinlenmesi ve kayda alınması geleceğe yöneliktir. Halen ve gelecekte yapılacak görüşmelerin dinlenme ve kayda alınması söz konusu olur.

Hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında uygulanabilecek bir tedbir olarak düzenlenmiştir.
Suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda ancak bu şekilde delil toplama yöntemine başvurulması gerekmektedir.

Hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir.
Şüpheli veya sanık dışında kalan üçüncü kişilere ait iletişiminin dinlenmesi, kaydedilmesi veya sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi Kanun’da düzenlenmemiştir. Bu nedenle suç sebebiyle bunlar hakkında bu tedbir uygulanamaz. Bu düzenleme kapsamında dinleme, içerik kaydı ve bulunulan yerde dair sinyal bilgisi tespiti gibi konularda da tespit yapılması imkanı sağlanmıştır. Dolayısıyla HTS adı verilen iletişime dair yer bilgisi kayıtlarının da sinyal bilgisi kapsamında olduğu tartışmasızdır.

Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.
Hakkında karar verilen telefon bilgisi ve sahibine dair evrak ve kayıtların da karara ilişkin talepte yetkili merciye sunulması gerekmektedir. Bu bilgiler olmadan verilen kararın hukuka aykırı olacağı ve karar alınması bakımından yeterli nitelikleri taşımadığı görülmektedir. Ancak buna aykırı verilen birçok karar da verilmiştir.

Şüpheli veya sanığın tanıklıktan çekinebilecek kişilerle arasındaki iletişimi kayda alınamaz. Kayda alma gerçekleştikten sonra bu durumun anlaşılması hâlinde, alınan kayıtlar derhâl yok edilir.
Tedbir kararı en çok iki ay için verilebilir; bu süre, bir ay daha uzatılabilir. Ancak, örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarla ilgili olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim yukarıdaki sürelere ek olarak her defasında bir aydan fazla olmamak ve toplam üç ayı geçmemek üzere uzatılmasına karar verebilir.
Ayrıca maddenin 5 inci fıkrası hükmüne göre şüpheli kişinin yer tespiti amacıyla mobil telefonuna dair Cumhuriyet savcısı kararıyla tespit yapılması da mümkündür. Tespit işlemi en çok 2 ay için yapılabilir ve bu süre 1 ay kadar uzatılabilir.

Maddenin 6 ncı fıkrasına göre şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespiti, soruşturma aşamasında hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında mahkeme kararına istinaden yapılır. Kararda, yüklenen suçun türü, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, telefon numarası veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodu ve tedbirin süresi belirtilir. Cumhuriyet savcısı kararını yirmi dört saat içinde hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde kayıtlar derhâl imha edilir.

Düzenleme kapsamında;
– iletişimin tespiti (HTS kaydı vb.),
– iletişim içeriğinin dinlenmesi ve kayda geçirilmesi,
– sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi (dijital hareket tipinin tespiti ve anlamlandırılması),
Yapılabilir.

İletişimin tespiti bakımından suçlara yönelik bir sınırlama öngörülmemiş olup, iletişimin tespiti ve haberleşme ağını belirlemek bakımından herhangi bir suçtan şüpheli bütün kişiler hakkında iletişimin tespiti tedbiri uygulanabilir.

Bu tedbirin uygulanması suretiyle elde dilen deliller, sadece soruşturma ve kovuşturmaya konu ve tedbirin alınmasına gerekçe oluşturan suçla ilgili yargılamada kullanabilir. Buna aykırı delil kullanımı delil yasağı kapsamındadır. Bu tedbirin uygulanamsı kapsamında başka bir suçun işlenmesine dair elde edilen TESADÜFİ DELİLLERİN, bu suçun soruşturması ve yargılanmasında kullanılması da mümkün değildir. Bu duruma dair elde dilen ipucu, emare ve kanıtlar bakımından bu tedbirin uygulanması yönüyle yeni bir karar alma sürecinin başlatılması ve işletilmesi, sonrasında delil toplama işlemlerine devam edilmesi gerektiği değerlendirilmektedir. Cumhuriyet savcısı durumdan haberdar edilmeden kollukça yapılan her işlemin hukuka aykırı olduğu ve bunların delil niteliği bulunmadığı kabul edilmektedir.